2 - Azade

Pierre Loti, İstanbul'da, Azade'nin mezarı başında

Azade, aslında Kafkasya göçmenlerinden birinin kı­zıdır. Mezar taşında, baba­sının adı Abdullah, ken­disinin adı ise Hatice olarak yazılıdır. Pierre Loti -Sultan Abdülaziz döneminin son yıllarında- bir deniz subayı olarak görevli bu­lunduğu Selânik şehrinde romanının kahramanını ta­nıdı. Kurdukları ilişki, daha sonra İstanbul'da da devam etti. Hasköy ve Eyüp'te beraberlikleri sürdü.

Azade'nin çok yaşlı kocası ve bir kaç kuması vardı: Azade'nin bir yabancıyla ilişkisi şiddetli tepki­lere neden oldu. Nefrete ve hakarete dönüşen bu tepkilere dayanamayan Azade kederinden öldü. Romanın erkek kahramanı olan Pierre Loti, bir İngiliz subayı iken, Türk ordusuna katılan bir gö­nüllü rolündedir. Bu İngiliz subayı, Kars Kalesi önündeki savaşta ölür.

Bugünkü haliyle, Azade'nin Merkez Efendi'deki mezar taşı İstanbul

Azade'nin kapak resmi

Azade'nin 1940 baskısının kapağı

Pierre Loti'nin kaleminden Azade (Hatice), 1876

Önceleri, bu romanın bası­mını Paris'te hiç bir basımevi kabullenmez. 1879 yılında yayınlanınca öyle­sine tutulur ki; 185 kere baskısı yapılır. Hatta bu romanda tasvir edilen yer­leri görmek için, Batıdan İstanbul'a bir akın başlar. Pierre Loti bu romanın sağ­ladığı şöhret sayesinde Fransız Akademisi'ne aza olarak kabul edilir.

Azade romanı, şüphesiz hayâl mahsulüdür. Ama içerdiği İstanbul tasvirleri çok ihtişamlıdır. Eyüp, Haliç, Boğaziçi, camiler, minarelerle boy ölçüşen selviler, cami avlusunda­ki güvercinler, seyyar satıcılar, bekçiler, mahalle kahveleri, mezarlıklar, okuyanları zevkli bir biçimde sürükler. Roman binbir gece masallarını andı­ran panoramalarla doludur. Bu romanda Pierre Loti, bazen şair, bazen ressam olmuştur.