2 - Azade
Azade, aslında Kafkasya göçmenlerinden birinin kızıdır. Mezar taşında, babasının adı Abdullah, kendisinin adı ise Hatice olarak yazılıdır. Pierre Loti -Sultan Abdülaziz döneminin son yıllarında- bir deniz subayı olarak görevli bulunduğu Selânik şehrinde romanının kahramanını tanıdı. Kurdukları ilişki, daha sonra İstanbul'da da devam etti. Hasköy ve Eyüp'te beraberlikleri sürdü.
Azade'nin çok yaşlı kocası ve bir kaç kuması vardı: Azade'nin bir yabancıyla ilişkisi şiddetli tepkilere neden oldu. Nefrete ve hakarete dönüşen bu tepkilere dayanamayan Azade kederinden öldü. Romanın erkek kahramanı olan Pierre Loti, bir İngiliz subayı iken, Türk ordusuna katılan bir gönüllü rolündedir. Bu İngiliz subayı, Kars Kalesi önündeki savaşta ölür.
Önceleri, bu romanın basımını Paris'te hiç bir basımevi kabullenmez. 1879 yılında yayınlanınca öylesine tutulur ki; 185 kere baskısı yapılır. Hatta bu romanda tasvir edilen yerleri görmek için, Batıdan İstanbul'a bir akın başlar. Pierre Loti bu romanın sağladığı şöhret sayesinde Fransız Akademisi'ne aza olarak kabul edilir.
Azade romanı, şüphesiz hayâl mahsulüdür. Ama içerdiği İstanbul tasvirleri çok ihtişamlıdır. Eyüp, Haliç, Boğaziçi, camiler, minarelerle boy ölçüşen selviler, cami avlusundaki güvercinler, seyyar satıcılar, bekçiler, mahalle kahveleri, mezarlıklar, okuyanları zevkli bir biçimde sürükler. Roman binbir gece masallarını andıran panoramalarla doludur. Bu romanda Pierre Loti, bazen şair, bazen ressam olmuştur.