1 - Pierre Loti'nin hayatı ve eserleri

1876'da Julien Viaud deniz subayı çıktığında

1850 : 14 Ocak: Louis-Marie-Julien VIAUD protestan küçük bir bur­juva ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi.

1866-1867: Denizcilik oku­luna devam etmesine rağmen Deniz Harb Okulu giriş sınavında başarılı olamayışı. Ancak 1867 temmuzunda Harb Okuluna girer. Brest koyundan hiç ayrılmayan Borda-okul gemisine 1 Ekim 1867'de katıldı.

1869-1870: 5 Ekim 1869- 8 Ağustos 1870: Okul eği­tim gemisinde güverte ça­lışması. Akdeniz, Kuzey Afrika, Atlantiği aşarak Brezilya, Birleşik Devlet­ler, Kanada'yı ziyaret eder.

1871: Güney Amerika'ya Pasifiğe gider.

1872: Ile de Pâques-Tahiti (ve burada kraliçe IV.Pomaré'nin maiyetindekilerin ona "Loti" adını vermeleri) San-Francisco, Montevideo, Rio de Janeiro. Kendi resim­leri ile süslediği ilk ma­kalesinin "Ile de Pâques"'ın yayımlanması.

1873: 21 Eylül'de Dakar'daki Sevegal Sahil Koruma Birliği'ne katılır.

1876-1877: 3 Mayıs'ta Julien Viaud'un "La Couronne" gemi­siyle Pire ve Selânik'e gitmek üzere Toulon'dan ayrılır. 1 Ağustos'ta İstanbul'a 17 Mart 1877'ye kadar görevde kalacağı "Le Gladiateur" gemisine katılmak üzere ge­lir. "Azade" adlı kitabında kaleme aldığı aşk hikâyesi bu ilk Türkiye ziyaretinde geçer. Dönüşünde, Rochefort'daki evinde bir türk odası düzenler.

1879 : İlk romanı "Azade"'yi 20 Ocak 1879'da anonim imza ile yayınlar.

1880: 24 Mart'ta, ikinci romanı Rarahu'yu tefrika halinde basacak olan "La Nouvelle Revue'nün müdi­resi Juliette Adam ile karşılaşır. 2 Ekim'de Loti imzalı ilk makalesi "Le Monde illustré"'de yayın­lanır.

1881 : Pierre Loti takma adı ilk kez "Bir Spahinin Romanı" adlı kitabının bir baskısında görü­lür.

1882: Pasquala Ivanovitch, Montenegro ve Suleyma'nın uluslararası filosunun dört subayının seyahati'nden sonra "Sıkıntı çiçekleri"'nin yayınlanması.

1883: Kardeşim Yves'in baskısı. 22 Mayıs'ta Tonkin seferi için Atalante ge­misi ile hareket eder. 2 Ağustos'tan 16 Aralığa kadar Along koyunda kalır. Le Figaro'da sömürü savaşı üzerine yazdığı makaleler Paris'te siyasal bir skandala yol açar. Çağrı emri üzerine 3 Şubat 1884'te Fransa'ya döner.

1884: Sıkıntı çiçekleri de yeralan Kasbah'ın üç kadını ayrı baskı olarak yayınlanır. Evinde bir arap odası vücuda getirir.

1885-1886: Saigan'a, ora­dan Hong-Kong'a gider, Çin seferine katılır. 8 Temmuz 1885'ten 12 Ağustos'a kadar Nagazaki'de (Japonya) kalır. Madam Krizantem'i yazar. Dönüşünde, evinde çin tapınağı kurar. Bordeaux'lu eski bir protestan aileden gelen Jeanne-Blanche Franc de Ferrière ile evlenir, "İzlanda Balıkçısı" adlı kitabı yayınlanır.

1887: Madam Krizantem'in yayınlanması. Légion d'Honneur'ün şövalyelik rütbesini alır. Romanya'da Kraliçe Elisabeth'te (edebi­yatta Carmen Sylva olarak tanınan) kalır. Sonra, Hati­ce'nin (Azade'nı'n gerçek adı) mezarını aramak için 6 Ekim' den 8 Ekim'e kadar İstanbul' da kalır. Bu seyahatini daha sonra "Doğu Hayaleti"nde anlatır. Rochefort'daki evin­deki gotik salonu tamamlar.

1889: "Sonbahar japon işleri" adlı eseri yayımlanır. 26 Mart 9 Mayıs arası Tonger'e atanan bakan Jules Patenôtre Fez'e, Fas sultanına güven mektubu vermek için refakat eder.

1890: "Fas'ta" yayımlanır. Romanya sarayına ikinci kez gider. 2 Mayıs-12 Mayıs arası Budapeşte'de kalır. 12 Mayıs ile 15 Mayıs arasındaki gün­lerini İstanbul'da geçirir ve 1892'de yayınlanacak olan "Constantinople" adlı eseri hazırlar.

1891: 21 Mayıs: Fransız Aka­demisine seçilmesi.

1892: 7 Nisan'da Fransız Aka­demisine kabul edilir ve "Söyleşi" yayınlanır. "Doğu Hayaleti" adlı kitabı basılır

1893: Birçok kitabı yayın­lanır. İzlanda Balıkçısı'nın sahneye konuşu.

1894: Ocak-Haziran ayları arasında Kutsal Topraklara ziyareti, Fransa'ya dönü­şünde Suriye, Beyrut, İstanbul ve Bursa'da (bu iki şehirde 12 Mayıs-30 Mayıs arası kalır). Dönüşünde, evindeki türk odasını türk salonu olarak genişletir.

1895: "Çöl", "Jérusalem", "La Galilée" basılır. Son­radan cami ve rönesans tar­zı yemek salonu inşa edece­ği evine bitişik olan evi Nisan ayında satın alır.

1896: Hendaye'da Bidassoa üzerinde bir ev kiralar.1897: Yayımcısı "Ramunço" ve "Geçen şeyler"'i yayım­lar.

1899: 30 Ekim-2 Kasım arası Berlin'e gider ve 18 Kasım'da Hindistan'a hareket eder.

1900: Hindistan'dan ve Rangoon ve Mascate'daki duraklamalardan sonra, Loti 17 Nisan'da İran'a gelir ve burayı 6 Temmuz'a kadar özel olarak gezer.

1901: Boxers savaşı. Pekin'de görev. Nagazaki'de bulunur. Angkor harabelerini gezer.

1902: 7 Nisan'da Fransa'ya dö­ner. Evinde bugün kaybolmuş olan bir çin salonu yaptırır

1903: "İngilizlerin bulunmadığı Hindistan"'ın ve "Gül Camaieu'nun güzel şehri"'nin yayınlanması. 11 Mayıs'ta evindeki çin salonu­nun açılışı için bir çin bayramı düzenler. İstanbul'daki Fransız Büyükelçiliği'nin ilk karakol gemisi olan Vautour'da Loti 10 Eylül'de görev alır.

1904: Loti boğaz'ı terketmeyen gemisiyle İstanbul'da kalır. 1914 baharında, "Bezgin Kadınlar"'a konu olan zamanın çağdaş türk haremleri olarak ona ilham kaynağı olan üç peçeli türk kadını ile karşılaşır. Calmann-Lévy "Isfahan'a doğru"'yu ve Loti'ninde katıldığı Emile Vedel'in Shakespeare "Kral Lear" çevirisini yayınlar.

1905: Loti 30 Mart'ta İstanbul' dan ayrılır.

1906: "Bezgin Kadınlar" Loti'nin "İzlanda Balıkçısı" adlı yapıtın­dan sonra en çok satılan ikinci kitabı olur. 2 Ağustos'ta gemi kumandanlığına terfi eder ve ardından Rochefort'daki Bahriye Deposuna atanır.

1907: 16 Ocak-3 Mayıs: Mısır milli yetçisi Mustafa Kamil'in daveti üzerine Mısır'a özel bir ziyaret­te bulunur.

1910: 42 yıl, 3 ay, 13 gün görev­den sonra emekli olur. Bunun 19 yıl, 11 ay, 8 günü denizde geçmiş­tir. özel olarak İstanbul'a gelir ve 15 Ağustos'tan 22 Ekim'e kadar burada kalır.

1912: Osmanlı Trablusgarp'inin İtalyanlar tarafından işgalinden sonra Loti, 6 Aralık 1911 ve 3 Ocak 1912 tarihlerinde basında Türk dostu kampanyasına girişir. Türk dostu etkinliği, Balkan savaşları (1912-1913) nedeniyle aralıksız devam edecektir. "Bir Angkor Hacısı"nın yayım­lanması. "Century Theatre"da "Göğün kızı"nın galası için 21 Eylül'den 17 Ekim'e kadar New York'ta bulunur. Loti; Scribe, Deschamps ve Meyerbeer'in operası olan "les Huguenots" daki Raoul de Nangis rolünü oynar.

1913: "Can çekişen Türkiye"'nin birçok dergi ve baskısının yapıl­ması. 11 Ağustos'tan 16 Eylül'e kadar istanbul ve Edirne'de kahramanca karşılanışı.

1914: Légion d'Honneur'ün büyük subay rütbesini alır. Loti, 3-31 Ağustos tarihleri arasında Roche­fort tersanesinden ayrıldığı göre­vine döner, isteği üzerine 25 Eylül'de, Paris'te General Galliéni'nin yanında fahri olarak irtibat subayı olur.

1915: 7-9 Ağustos'ta Başkan Poincaré ile Alsace'a gider. 30 Eylül'de Savunma Bakanlığı'na ve daha sonra Merkez Orduları Grubu Genel Kurma­yına atanır. "Büyük Barbarlık" (Temmuz) Belçikalı kurbanların yararına satılır. Mayıs ayında, Fransa ile Türkiye arasında geçen gizli görüşmelere katılır.

1917: "Barbarların hakareti" adlı broşürü yayınlanır. 3 Haziran'da Belçika kral ve kraliçesiyle, 12 Ağustos'ta İtalya kralı ile buluşur,

1918: Loti 15 Mart'ta silâh altın­dan alınır, 4 Nisan'da Avize'de Franchet d'Espérey'in emri altın­daki Kuzey Orduları Grubuna fahri olarak katılır. Bu görevinden 31 Mayıs'ta sağlık nedeniyle ayrılır.

1919: Türk dostu kampanyasını tekrar ele alır. (Ermeni katliamları, Bize gereken müttefikler)

1920: 23 Ocak'ta İstanbul'da onuruna bir konferans düzenle­nir. "Biricik Fransamızın Doğu' daki ölümü"'nü yayınlar.

1921: "Doğu'daki son görüntü­ler"'i yayınlar. 27 Aralık' ta bir Türk delegesi ona Türkiye'nin ve Mustafa Kemal (Atatürk)'ün saygılarını sun­maya gider.

1922: Légion d'Honneur nişanı­nın Büyük haç rütbesini alır.

1923: "Fakir genç bir subay"ın yayınlanması. Loti, 10 Temmuz'da Hendaye (Bask bölgesi) daki evinde ölür.

Milli Türk dostu ilan edilen Pierre Loti'nin "Şehbal"'in 1 Eylül 1913 tarihli sayısında yayınlanan fotoğrafı

Çok gezen adam

Fransız deniz subayı, doğa­ya vurgun, denize tutkun bir edip. O'nu dünya çapın­da bir şöhrete ulaştıran, kuşkusuz deniz aşkıdır. O, deniz sayesinde dünyayı ta­nıdı.

Deniz yoluyla gittiği Doğu ülkelerini tanıdı ve tanıttı. Oraların havasını ciğerlerine çekerek, onların kılığına girerek, onların geleneğine uyarak, onların bir vatandaşı gibi yaşadı. Bu açıdan Pierre Loti, bir Fransız vatandaşı olmanın ötesinde, bir dünya vatan­daşı sayılır.

Çünkü onda her ülkenin milliyetinden bir parça vardır. Bunlar yazılarına da yansımıştır. Ancak, bu deniz subayını dünya edebiyatına kazandı­ran ve şöhretin doruğuna çıkaran Türkiye ile ilgili eserleridir.